Türkiye, 1954’te Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) taraf olmuş, 1987’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bireysel başvuru yapma hakkını ve 1990’da Mahkeme’nin zorunlu-bağlayıcı yargı yetkisini tanımıştır. 2004’teki Anayasa değişikliğiyle birlikte Türkiye’nin taraf olduğu temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası antlaşmalara, özellikle AİHS’e, iç hukuk kurallarından çok daha büyük bir önem atfedilmiştir. AİHM istatistiklerine göre AİHM’deki yargılamaların %20’si Türkiye’yi ilgilendirmektedir, bu da AİHM’ye bireysel başvurunun Türk vatandaşları için önemli bir yasal başvuru yolu haline geldiğini göstermektedir.
Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvurunun 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren fiili olarak uygulanmasıyla birlikte, Türkiye’de kamu gücünü kullanan kişi veya kuruluşların yol açtığı hak ihlallerine karşı yeni bir başvuru yolu açılmıştır. Buna göre, 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren, her kişi AYM’ye başvurarak, kamu gücünün, Anayasa’da yer alan ve AİHS kapsamına giren temel hak ve özgürlüklerinden herhangi birini ihlal ettiği gerekçesiyle başvuruda bulunabilir. Bunun doğal bir sonucu olarak, tüm yerel mahkemeler AYM kararlarını dikkate almalıdır.
Bu alanda, AYM ve AİHM’ye bireysel başvurular sürecinde temsil ve danışmanlık hizmeti vermekteyiz.